Çocuklarda Bağışıklık Sistemi Nasıl Desteklenebilir?

  • Bağışıklık

  4 dakikalık Okuma

Kişinin yetişkinlik döneminde sahip olduğu sağlık bütünlüğünün temelleri yaşamın ilk yıllarında atılır ve özellikle bağırsakların gelişimi, yaşamın ilk iki yılında tamamlanır. Sindirim sisteminin bir parçası olsa da bağırsaklar, yalnızca sindirim sistemi ile değil, bağışıklık sistemi ile de doğrudan ilişki içerisindedir. Bu nedenle özellikle yaşamın ilk yıllarında beslenme alışkanlıklarının doğru şekillendirilmesi, bağırsak gelişiminin desteklenmesi ve bu doğrultuda güçlü bir bağışıklık sisteminin yaratılması önemlidir.

Bağışıklık Sistemi Nedir?

Bağışıklık sistemi, enfeksiyona neden olan zararlı mikroorganizmaların yol açtığı hastalıklara karşı vücudu koruyan ve bu etkenlerle tekrar karşılaşılması durumunda güçlü bir bağışıklık yanıtı ile o mikroorganizmayı etkisiz hale getiren fiziksel savunma mekanizmasıdır. Enfeksiyöz etkenlerin neden olduğu hastalıklara karşı direnmeyi bağışıklık sistemi sağlar. İnsan vücudu, bu enfeksiyöz etkenlerle savaşmak için pek çok özelleştirilmiş dokuya, antikorlar gibi yüksek özgünlüklü proteinlere ve yenidoğan döneminden itibaren geliştirilen eşsiz genetik mekanizmalara sahiptir.

Anne Sütünün Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkisi Nedir?

Hayatın ilk 6 aylık döneminde bebeğin tüm protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral ihtiyacını tek başına karşılayabilecek zenginliğe sahip olan besin, anne sütüdür. İçeriğinde yer alan sayısız hücresel ve kimyasal bileşen sayesinde anne sütü, canlı sıvı olarak kabul edilir. Bu özelliği ile anne sütü, yaşamın ilk iki yılında hücre yenilenmesini hızlandırır, enfeksiyonlara karşı koruma sağlar, bağışıklık sisteminin gelişmesini ve güçlenmesini destekler, bağırsak hücrelerini ve bağırsak florasını yapılandırır, sinir hücresi yapımını artırarak beyin gelişimini güçlendirir.

Bebeğin bağışıklık sisteminin eksiksiz şekilde gelişmesi için özellikle yaşamın ilk 6 aylık döneminde, yeterli anne sütü ile beslenmesi önemlidir. Bu dönemde bebek henüz zararlı mikroorganizmalarla karşılaşmadığı için vücudu mikroorganizmalarla karşılaşma durumunda nasıl tepki vereceğini bilemez. Dolayısıyla bebek bu dönemde kolayca hastalanabilir. Ancak anne sütü içeriğinde bulunan biyoaktif maddeler, bebeğin kendi bağışıklık sistemi gelişene kadar onu pek çok mikroorganizmaya karşı bütüncül bir şekilde korur.

Bu dönemde anne sütü sayesinde bebeğin tüm vücut gelişimi desteklenirken, özellikle bağırsak hücreleri hızla yapılanır ve bağışıklık sistemi üzerinde büyük rolü olan bağırsak florası gelişir. Anne sütü alan bebeğin bağırsak pH’ı ideal seviyelere ulaşır ve Laktobasiller ve Bifidobakteriler gibi yararlı bakterilerin gelişimi hızlanır. Bu gibi yararlı bakterilerin yeterli seviyelere ulaşması ve dengeli bir bağırsak florasının yaratılması bağışıklık sisteminin gelişmesinde doğrudan etkilidir.

Çocuklarda Bağışıklık Sistemi Neden Zayıflar?

Çocuklarda bağışıklık sistemi yetişkinlere kıyasla daha zayıftır ve bunun birinci nedeni, tüm vücut sistemleri gibi bağışıklık sisteminin de gelişimini henüz tamamlamamış olmasıdır. Sağlıklı bir yenidoğanda pek çok antikor çok düşük düzeydedir ve bunlardan bazıları bir yaşında bazıları ise ergenlik döneminde yeterli düzeye ulaşır. Bağışıklık sisteminin yeterliliği, kısaca vücudun patojeni tanıma ve ona karşı antikor geliştirerek savunmaya geçme yeteneği şeklinde tanımlanır. Yani bağışıklık sisteminin çalışması doğru bağışıklık yanıtının verilmesi ile mümkündür. Vücudun bu yanıtı verebilmesi için öncelikle o hastalık yapıcı mikroorganizma ile karşılaşması ve onu tanıması daha sonra ise ona karşı savunma oluşturacak antikor düzeyine sahip olması gerekir. Bu tanışma süreci sıklıkla çocukluk döneminde gerçekleşir ve bağışıklık sistemi bu ilk karşılaşmalarda koruyucu yanıt veremediği için vücutta o mikroorganizmaya bağlı hastalık gelişir. Bebekleri bu dönemde koruyacak olan en önemli şey anne sütüdür. Çünkü anne sütü ile bebeğe yalnızca protein, karbonhidrat, yağ gibi besin öğeleri geçmez; annenin sahip olduğu pek çok koruyucu antikor da anne sütü aracılığıyla bebeğe aktarılır. Dolayısıyla bebeklerin bağışıklık sisteminin eksiksiz şekilde gelişmesi ve bebeğin yaşamın bu ilk dönemlerinde bütüncül olarak korunması için anne sütü şarttır.

Ek gıdaya geçiş ile birlikte edinilen beslenme alışkanlıkları da bağışıklık sisteminin gelişmesi için son derece önemlidir. Kötü beslenme alışkanlıkları edinen çocuklarda sağlıklı bağışıklık yanıtı belirgin derecede zayıflar ve vücut pek çok enfeksiyon hastalığına karşı açık hale gelir. Özellikle kreş, yuva, okul gibi kalabalık ortamlarda pek çok hastalık yapıcı etken ile karşı karşıya kalan çocukların bu hastalıklardan korunması fazlasıyla zorlaşır. Bu noktada çocukların bağışıklık sistemini destekleyebilmek için kendi yaş grubuna uygun olarak dengeli ve yeterli beslenme alışkanlıkları geliştirmelerini sağlamak önemlidir.

Çocuklarda Bağışıklık Sistemi Nasıl Gelişir, Nasıl Desteklenir?

Bağışıklık sisteminin taslağı yaşamın ilk iki yılında anne sütü aracılığı ile oluşur. Bu dönemde anneden alınan antikorlar sayesinde vücut henüz tanımadığı enfeksiyon etkenlerine karşı savunma geliştirebilir. Daha sonraki dönemlerde ise immunglobulin olarak adlandırılan bağışıklık sistemi hücreleri gelişmeye başlar. Bu süreç, ergenlik dönemine kadar devam eder. Bu dönemde bağışıklık sistemi hücrelerinin yeterli düzeyde gelişmesi için vücudun beslenme, egzersiz, düzenli uyku gibi önemli faktörlerle desteklenmesi gerekir.

Çocuklarda bağışıklık sisteminin desteklenmesi için en önemli faktör beslenmedir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının kazanılması ile vücudun tüm sistemleri bütüncül bir şekilde desteklenirken yetişkin dönem sağlığının da temelleri atılır. Dolayısıyla bir çocuğun, ihtiyacı olan tüm besin gruplarını yeterli düzeyde tüketmesi ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmesi, onu yaşam boyu gerek fiziksel gerek zihinsel pek çok hastalığa karşı koruma altına alır. Bağışıklık yanıtının her aşamasında, özellikle vitamin ve mineral gibi belirli besin grupları önemli rollere sahiptir. Tek bir besin öğesinin eksikliği bile sağlıklı bağışıklık yanıtını olumsuz etkileyebilir. Bağışıklık sistemini iyileştirmek ve geliştirmek için genel beslenme durumunu düzeltmek, beslenme örüntüsünü doğru planlamak ve sürdürmek, zengin içerikli besinler tercih etmek gerekir. Bu şekilde oluşturulan sağlıklı bir beslenme programı ile hem doğumla birlikte edinilen genetik bağışıklık, hem hastalık ve aşılama sonucunda gelişen kazanılmış bağışıklık sistemi güçlendirilebilir. Doğru beslenme alışkanlıkları sayesinde bağırsak yüzeyinde bulunan yararlı mikroorganizmalar beslenir ve bu faydalı bakteri florası ile bağışıklık sistemi doğrudan desteklenmiş olur.

Çocuklar Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Nasıl Beslenmelidir?

Güçlü bir bağışıklık için tüm besin gruplarını içeren, yeterli, dengeli ve çeşitli bir beslenme düzenine sahip olmak gerekir. Beslenme yalnızca kalori ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmamalı, protein, yağ ve karbonhidrat gibi makrobesin gruplarının yanı sıra vitamin ve mineral gibi mikrobesin öğeleri de tüketilmelidir. Çocukların almaları gereken günlük kalori ve besin miktarı yetişkinlerden farklıdır. Dolayısıyla hem bu ihtiyacı karşılamak hem de faydalı besin grupları ile vücudun fizyolojik ve zihinsel gelişimini desteklemek için çocukluk döneminde sağlıklı beslenme alışkanlıkları yaratmak gerekir.

Sağlıklı tabak modeli olarak tanımlanan beslenme kuralı ile çocuklar için ideal besin öğelerinin yer aldığı tabaklar oluşturmak mümkündür. Tabağın yarısını mevsim sebzeleri, dörtte biri kadarını protein içerikli yiyecekler, geriye kalan dörtte biri de tam tahıl grubu olarak adlandırılan karbonhidrat kaynakları ile doldurmak; bu şekilde renkli ve sağlıklı tabaklar yaratmak beslenmeyi hem eğlenceli hem de son derece doyurucu hale getirir. Çocuklarda bağışıklık sistemini güçlendirmek için beslenme şu şekilde olmalıdır:

  • Tabağın yarısının mevsim sebzeleri ile dolu olması ve çocuğun her günün mutlaka bir öğününde sebze tüketmesi hem günlük lifli besin ihtiyacını karşılaması hem de gerekli vitamin ve mineral desteğini sağlayabilmesi için son derece önemlidir.
  • Tabağın dörtte birlik kısmında ise kırmızı veya beyaz et, balık, yumurta, peynir ve diğer süt ürünleri gibi protein açısından zengin içerikli besin çeşitleri bulunmalıdır. Özellikle gelişim döneminde çocuk, ihtiyaç duyduğu tüm protein desteğini alabilmelidir. Protein ihtiyacını karşılamak için nohut, kuru fasulye, mercimek ve barbunya gibi hayvansal içerikli olmayan gıdalar da tercih edilebilir.
  • Tabağın son kısmının ise sağlıklı karbonhidrat kaynaklarından oluşması gerekir. Karbonhidratlar genel olarak enerji ihtiyacı için tercih edilen besin grubudur ve çocukluk döneminde enerji ihtiyacı yetişkinlere oranla çok daha fazladır. Dolayısıyla bu dönemde karbonhidrat tüketimine özen gösterilmelidir. Tam buğday unu, yulaf, bulgur, kuru baklagiller, esmer pirinç gibi lif ve vitamin açısından zengin, sağlıklı karbonhidrat seçenekleri tercih edilmelidir. Patates, makarna, beyaz ekmek gibi karbonhidrat çeşitleri kan şekeri üzerinde olumsuz etkiler doğurabilir. Bu besinler daha nadir olarak tüketilmelidir.
  • Bağışıklık sisteminin eksiksiz şekilde gelişmesi ve çalışması için sağlıklı bağırsak hücreleri ve güçlü bir bağırsak florası şarttır. Bu nedenle bağırsağı güçlendirecek olan zeytin ve zeytinyağı gibi kıymetli yağlar tüketilmeli, bu yağlar beslenme rutinine eklenmelidir.

Bağışıklık Sistemini Korumak İçin Çevresel Olarak Nelere Dikkat Edilmelidir?

Bağışıklık sistemi, kişinin beslenmesinden, uyku düzeninden, stres düzeyinden ve tüm bunlarla birlikte çevresel pek çok faktörden etkilenebilir. Hava kirliliği, işlenmiş besinler, hareketsiz yaşam tarzı bunlardan bazılarıdır. Kişilerin hem fiziksel hem ruhsal açıdan sağlık bütünlüğünü koruyabilmeleri için bu gibi çevresel faktörlere maruz kalmamaları ve bunlara karşı koyacak yaşam alışkanlıkları geliştirmeleri gerekir. Düzenli egzersiz güçlü bir bağışıklık için olmazsa olmaz niteliğindedir. Dolayısıyla özellikle çocukluk döneminde spor faaliyetlerine katılım sağlanabilir. Bu şekilde çocuğun fiziksel, ruhsal ve psikososyal gelişimi bir bütün olarak güçlendirilmiş olur.

İçeriğinden ve güvenilirliğinden emin olunan yiyecekler tüketerek tarım ilaçlarına, gıda boyalarına, genetiği değiştirilmiş besinlere maruz kalmamak, sağlık bütünlüğünü korumak için önemlidir. İşlenmiş besinler ile vücuda alınan kimyasalların depresyondan kansere kadar pek çok hastalığın gelişmesi ile ilişkisi olduğu söylenebilir. Bu gibi besin gruplarını tüketmemeye özen gösterip daha çok organik gıdalar tercih ederek bağışıklık sistemini korumak mümkündür.

Sık Hasta Olmak Bağışıklık Sisteminin Düşük Olduğu Anlamına Gelir Mi?

Özellikle okul çağı çocuklarında henüz bağışıklık kazanılmamış pek çok etken ile karşılaşıldığı için arka arkaya çeşitli hastalıklar meydana gelebilir. Bu durum bağışıklık sisteminin henüz gelişme aşamasında olmasından ve pek çok hastalık yapıcı etken ile yeni karşılaşmaya başlamasından kaynaklanır. Vücut, bu etkenlerle karşılaşıp onları tanıdıkça ilerleyen dönemde onlara karşı güçlü bir bağışıklık yanıtı geliştirecek ve bu etkenlerin vücutta hastalık yapmasını önleyecektir. Ancak aynı etken ile tekrar tekrar karşılaşmaya rağmen her seferinde vücutta hastalık oluşuyorsa bu durum düşük bağışıklık sisteminin göstergesi olabilir.

Enterogermina Bağışıklık Sistemine Nasıl Destek Olur?

Güçlü bağışıklık güçlü bağırsaklardan, güçlü bağırsaklar ise desteklenmiş bağırsak mikrobiyotasından gelir. Bağışıklık sisteminin eksiksiz çalışması için bağırsak mikrobiyotasının dengeli ve yeterli olması, yararlı mikroorganizma sayısının korunması gerekir. Enterogermina, içerdiği Bacillus clausii bakterileri sayesinde, sindirim sisteminin düzenlenmesine ve bağışıklık sisteminin desteklenmesine katkıda bulunur.

Mide asidi direncini geçerek yapısı bozulmadan bağırsaklara ulaşan Enterogermina, sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur. Bağırsaklardaki iyi bakteri dengesini korumaya yardımcı olarak, vücudun zararlı mikroorganizmalara karşı sağlıklı bir şekilde savaşmasına olanak tanır.

Okulla birlikte çocuklar çok sayıda hastalık yapıcı etkene aynı anda maruz kalır ve bu durum sağlıklı bağışıklık sistemine sahip çocuklarda dahi çeşitli hastalıkların meydana gelmesi ile sonuçlanabilir. Bu dönemde çocukların bağışıklık sistemleri, beslenme, egzersiz, düzenli uyku gibi faktörlere ek olarak doğru probiyotiklerle ve gıda takviyeleri ile desteklenebilir. Bu doğrultuda çocuk vücudunun yetişkinden farklı olduğu göz önünde bulundurulmalı ve özel olarak çocuklar için üretilen ürünler tercih edilmelidir. Koruyucu veya katkı maddesi içermeyen Enterogermina, 2 yaşından itibaren tüm çocuklar için uygundur.

Ürünlerimize Göz Atın

Enterogermina'nın ürün yelpazesi sindirim sisteminin düzenlenmesine ve bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı olan milyarlarca iyi bakteri içerir